İstinaf cinsel istismar sanığı doktora verilen beraatı bozdu: 12 yıl ceza aldı tutuklanmadı
İSTANBUL – İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli asistan doktor S.E’nin hemşire H.Z’ye ‘cinsel saldırı’dan yargılandığı davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12 yıl hapis cezası verdi. Sanık S.E. cezaevine gönderilmezken, yurt dışı çıkış yasağıyla tutuksuz yargılanmaya devam edecek.
‘ŞİDDET TOPLUMUN HER ALANINDA ARTIYOR’
Cinsel saldırı suçlamasıyla Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraat verdiği S.E. hakkındaki karar istinaf edildi. Bölge Mahkeme Adliyesi’nde bugün görülen duruşmada sanık S.E.’ye 12 yıl hapis cezası verildi. Duruşmaya çağrı yapan KESK İstanbul Kadın Meclisi, dosyanın istinafta bozulduğunu ve S.E.’ye nitelikli cinsel istismar suçundan ceza verildiğini açıkladı. Ancak S.E.’nin yargılamasına tutuksuz devam edilecek. S.E. hakkında yurt dışına çıkış yasağı da uygulandı. Dava sonrası mahkeme önünde açıklama yapan KESK İstanbul Kadın Meclisi adına Ebru Erdem, her güne bir şiddet vakasıyla uyandıklarını söyledi. Erdem konuşmasına şöyle devam etti: “Toplumun her alanında şiddet artıyor. Genelde şiddeti, özelde kadına yönelik şiddeti önlemeyi amaç edindiğini söyleyen devletse İstanbul Sözleşmesi sayesinde yapılan 6284 Sayılı Kanunu ‘spekülasyonlara kurban edilemeyecek kadar mühim bir kazanım’ olarak sunuyor. Ama sanki bu kanun İstanbul Sözleşmesi’nden kaynaklanmıyormuş gibi sözleşmeden çıkmanın sorun olmadığını söylüyor. ‘Ailenin korunması’, ‘ailenin kutsallığı’ gibi özünde kutuplaştırıcı ve ayrımcı bir anlayışta ısrar ederek, toplumun ‘aileden yana olanlar’ ‘olmayanlar’ diye ayrıldığı algısı yaratıyor. Buralardan kadın düşmanı, cinsiyetçi ve ötekileştirici söylemlerine meşruluk sağlamaya, Sözleşmeyi savunanları toplum düşmanı diye yaftalamaya ve dikkatleri asıl meselenin uzağına çekmeye çalışıyor.”
‘FAİL DEĞİL ARKADAŞIMIZ SUÇLANIR’
Erdem, bir hemşire arkadaşlarının gece nöbetinde, dinlenmek için odaya çekildiğinde cinsel saldırıya uğradığını belirterek, “Evet, bir kadın, mesai saatleri içerisinde, kendi görev yerinde, bir devlet hastanesinde cinsel saldırıya maruz kaldı. Yargıysa görevini yapmak yerine arkadaşımızın sanıkla flört edip etmediğini bilmek istiyor, arkadaşımızın neden bağırmadığını sorguluyor. Hangi durum birine cinsel saldırıda bulunma hakkı verebilir ki! Bu dava görüşülmeye başlandığından bu yana bu tür yargılama süreçlerin tamamında tanık olduğumuz gibi fail değil arkadaşımız suçlanıyor, mahkeme başkanı somut delil yetersizliğinden sanığın beraatını istiyor. Buradan kadına yönelik şiddet davalarında erkek yargının başvurduğu yargılamanın kendisinin şiddet olduğunu ve bu tutumu kabul etmediğimizi vurguluyoruz” diye konuştu.
‘SANIK SERBEST BIRAKILDI, TUTUKLANMASINI TALEP EDECEĞİZ’
H.Z.’nin avukatı Feyza Altun, mahkeme sonrası yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Cinsel saldırı suçları niteliği itibariyle kapılar ardında işlenen suçlardır. Bu nedenle özellikle akraba, hiyerarşik ilişkide bulunulan iş arkadaşı gibi kişiler tarafından planlanarak işlenen cinsel saldırı dosyalarında mağdur suçlayıcılık yapılmamalıdır. Üst mahkemenin bu kararı olumludur ancak şahıs serbest bırakılmıştır tutuklanması için taleplerimizi dosyaya sunacağız.”